Ses yaratmaya, paylaşmaya ve paylaşılanları kullanmayı sağlayan mobil uygulama Soundcloud, 2006 yılının sonlarında Alex Ljung ve Eric Wahlforss tarafından Stockholm'de kurulmuş ve kısa bir süre sonra ofis Berlin'e taşınmış.
Soundcloud, internetin kullanıcılarına birbirleriyle kolayca etkileşime geçme imkanı tanıdığı günümüzde, insanlara, sesleri ve müziği çok farklı şekillerde kullanabileceklerini öğreterek günlük yaşamlarının bir parçası haline getirme fikrinden yola çıkıyor. Soundcloud'un kurucularına göre internet, kullanıcılara, farklı bakış açılarını yakalamaları, bir şeylerin parçası olmaları, inisiyatif kullanmaları ve kararlar almaları için ilham veriyor. Müzik de aynı amaca hizmet ettiğine göre, ikisini tek bir platformda birleştirmek şart.
iPhone, iPad ve Android'de kullanılabilen ve hem ücretsiz hem de ücretli versiyonları bulunan Soundcloud uygulaması, web üzerinde seslerin de en az metinler, resimler, fotoğraflar ve videolar kadar sık paylaşılmasını ve gerekli olduğunda kolayca bulunmasını sağlamayı hedeflemekte. Bu yazımda Soundcloud uygulamasının ücretsiz versiyonuyla neler yapılabileceğinden kısaca bahsedeceğim. Uygulamanın ücretli versiyonuyla yapılabilecekleri ise ikinci yazımda ele alacağım.
Soundcloud ile tanışmak için ilk olarak http://itunes.apple.com/us/app/soundcloud/id336353151 adresinden iPhone ve iPad uygulamasını ya da https://play.google.com/store/apps/details?id=com.soundcloud.android adresinden Android uygulamasını herhangi bir ücret ödemeden kullanılan cihaza indirmek gerekiyor. Sonrasında, mobil uygulamadan veyawww.soundcloud.com web adresinden hızlıca bir hesap açmak yeterli, böylece kullanıcı nihayet uygulamanın sunduğu özelliklerle baş başa kalmış oluyor. Hepsini tek tek saymak pek mümkün gözükmese de başlıca özelliklere değinmek gerekirse başlıca akla gelenler şöyle:
Kullanıcı, uygulama paneli aracılığıyla kendi yaptığı müziği yükleyebilir, diğer kullanıcıların yükledikleri müzik dosyalarını dinleyebilir, e-mail ve sosyal ağlar üzerinden kontaklarıyla paylaşabilir, bilgisayarına indirebilir, kişisel çalma listeleri oluşturabilir. Müzikle amatör veya profesyonel olarak uğraşan kullanıcılar, profil sayfalarında web adreslerini yayınlayarak Soundcloud üzerinden kolayca trafik elde edebilir. Ses ve müzik dosyalarını yüklerken herhangi bir boyut limitinin bulunmaması da kayda değer özellikler arasında, yani kullanıcı istediği büyüklükteki dosyaları hesabına yükleyip paylaşmakta özgür.
Uygulamayla yapılabilecekler elbette bunlardan ibaret değil çünkü Soundcloud sadece ses dosyalarını paylaşmak için kullanılacak bir uygulama olmanın çok ötesinde. Örneğin bir söyleşi yaparken, bu söyleşiyi online ve eş zamanlı olarak Soundcloud ile paylaşmak, böylece tüm kullanıcıların söyleşiye soru ve talepleriyle anlık yön vermelerini sağlamak yapılabileceklerin başında geliyor. Uygulamanın sunduğu gruplar sekmesi üzerinden kendi online grubunu oluşturmak ve yine uygulamayla grup üyelerini yönlendirerek, üretilen müzik parçalarını birleştirip deneysel şarkılara imza atmak da bir diğer alternatif.
Son dönemde karşılaştığım en başarılı uygulamalardan biri olduğunu itiraf etmem gereken Soundcloud'dan nasıl daha etkin yararlanılacağını bulmak, şimdilik sadece kullanıcıların hayal gücüyle sınırlı gibi duruyor.
